Günümüzde Türkiye sağlık turizmi açısından dünyanın en önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Her yıl Türkiye’yi sağlık turizmi amacıyla yüz binlerce kişi ziyaret etmektedir. Bu ziyaretçilerin bir kısmı tedavi olmak için Türkiye’yi tercih etmekle birlikte; önemli bir çoğunluğu ise, güzellik ve estetik uygulamaları amacıyla Türkiye’ye gelmektedir. Türkiye’nin çok tercih edilmesinin sebepleri ise; ilk olarak Türkiye’deki sağlık sunucularının kalitesi ve tabii ki; Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin diğer ülkelere kıyasla çok daha uygun fiyatlarla sunuluyor olmasıdır. Bu hizmetler büyük ölçüde problemsiz bir şekilde sunulsa da, doğal olarak bazı durumlarda gelen hastaların sorunlar yaşadıkları ve aldıkları hizmetlerden şikayet ettikleri de bir gerçektir.
Peki, estetik veya tedavi amaçlı tıbbi uygulama sırasında doktor veya sağlık kuruluşunun ihmali nedeniyle hastada bir yaralanma olursa veya herhalde tıbbi uygulama sonucunda hastanın katlanmak zorunda olduğu bir zarar meydana gelirse, bu zararların sorumlulardan istenmesi mümkün müdür? Veya estetik operasyonun sonucundan memnun kalınmaması halinde dava açılabilir mi? Türk Hukuku’na göre bu sorunun cevabı, “evet”tir.
Tabii ki, öncelikle tıbbi müdahalenin estetik amaçlı mı, yoksa tedavi amacıyla mı yapıldığına bakmak gerekecektir. Tıbbi müdahalede veya tıbbi müdahalenin öncesi-sonrası süreçte “malpraktis” olarak nitelendirilebilecek bir durum var ise, sorumlulara karşı tazminat davası açılabilecektir.